jueves, 16 de diciembre de 2010

EL JINETE Miguel Aceves Mejía. Tradución a el turco Nadire özkaya.

El Jinete / Atlı

Por la lejana montaña /Uzak dağın koyaklarında
va cabalgando un jinete, /atlamış atına bir atlı gidiyor
vaga solito en el mundo /dolanıyor dünyada bir başına
y va deseando la muerte. / ve ölümü çağırarak gidiyor

Lleva en su pecho una herida, / bir yara taşıyor göğsünde
va con su alma destrozada, / yıkılmış ruhuyla gidiyor
quisiera perder la vida / dileseydi hayatı kaybetmeyi
y reunirse con su amada ./ ve sevgilisiyle birleşmeyi

La quería más que a su vida /Onu hayatından çok seviyordu
y la perdió para siempre, / ve sonsuza kadar yitirdi onu
por eso lleva una herida, / bu yüzden bir yara taşıyor,
por eso busca la muerte. / bu yüzden arıyor ölümü.

Con su guitarra cantando /gitarıyla şarkı söyleyerek
se pasa noches enteras, /geçer bütün geceler
hombre y guitarra llorando /adam ve gitar ağlayarak
a la luz de las estrellas./yıldızların ışığında

Después se pierde en la noche, / Kendini kaybettikten sonra gecede
y aunque la noche es muy bella / ve üstelik gece çok güzel
él va pídiéndole a Dios / o tanrıya yakarışıyla gidiyor
que se lo lleve con ella. / götürsün diye onu sevgiliyle

La quería más que a su vida / Onu hayatından çok seviyordu
y la perdió para siempre, / ve sonsuza kadar kaybetti onu
por eso lleva una herida, / bu yüzden bir yara taşıyor
por eso busca la muerte./ bu yüzden arıyor ölümü


17 Diciembre 2010
Ankara, Türkiye
Nadire Özkaya
05.55 de la madrugada


No hay comentarios: